28131 entry daha
  • csr'ye geçerek mobil tarayıcıdan her otomatik render'da şarj yiyen kepaze bir websitesine dönüştü. app'i nasıl allah bilir. acilen ssr'ye geri dönülsün.
  • (bkz: tımarhane)
  • kutsal dertleşme kaynağı.
  • yine üye girişi yapmayan okurlara işkence yapan yönetim.

    kıpkırmızı bir reklam rengiyle insanın aklıyla alay ediyorlar. böyle bir reklam hangi kafa yapısının ürünü çok merak ediyorum.

    size daha iyi bir önerim var neon yeşili yapın siteyi herkesi kör edin siz de rahatlayın biz de rahatlayalım
  • şikayetleri ve talepleri hiçbir şekilde umursamayan ve çözüm bulmayan site.

    - toplumdan tecrit edilmesi gereken sapıkların ve ruh hastalarının hakaret dolu nick altı yazılarını şikayet ettiğimiz halde silmiyor.

    - entry çalanların çaldıkları entryleri ispatlayarak mail attığımız halde, entry çalan bu hesaplara bir işlem uygulamıyor.

    - çoklu hesap kullanımını ispat ederek mail attığımız halde, hiçbir işlem yapmıyor.

    - yüzlerce takipçisi, binlerce entrysi ve sözlükte birden fazla yılda bir istikrarı olmuş yazarlarının, bu gibi şikayetlerini gidermek için asla yardımcı olmuyor. hesap satın alan psikopat ruh hastalarının bu yazarlara bulaşmalarına izin veriyor. şikayet mailleri yazdıkları halde bunları uçurmuyor.

    - mesajla tck'ya göre hakaret kapsamına giren hakaret ve küfür edenleri şikayet ettiğimiz halde, onlara lanet cezası bile vermiyor.

    - floodları şikayet ettiğimiz halde lanet cezası vermiyor.

    - uygulama berbat. tam 1 yıldır uygulamada gelen mesajlar 2 saat boyunca açılmıyor. dönüyor dönüyor açılmıyor ve bu şikayeti yazan çok yazar gördüm ama asla düzeltilmiyor.

    - ruh hastalarını birden fazla yazar şikayet ettiği halde, birden fazla yazarın nick altına birkaç günde kopyala yapıştır psikopatça entryler yazdığı halde nedense bir türlü uçurmuyor. herhalde daha kıymetli. sözlüğe daha çok değer katıyor sanırım!
  • bir arkadaş-tı-r, nihayetinde.

    benim ilişkilerim pek öyle küs barışık yalpalamaz. bir bağın ucunda ya varımdır ya yok.
    kendisinden başka hiçbir mecrada arzı endam etmediğim sözlük, sanal tek arkadaşım, tanımadığım ve daha önemlisi yanında rahatça kendim olamadığım birine dönüşür gibi olunca, ansızın kaçmıştım.
    aradan aylar geçti.
    ama neden sonra dün gece ansızın geri döndüm.
    demek hala o bağın ucunda duruyormuşum da sırtım mı dönükmüş bilmem.

    kendi kendine konuşmak, kendine anlatır gibi, seni en iyi anlayacak birine anlatır gibi buraya karalamak, yarı anonimlik müessesinin gölgesine sığınıp anları fotoğraflamak, aynı gün doğduğun o ruh kardeşi gibi bir şeyle o güzellikle karşılaşmak, kimsenin izlemediğini, kimsenin dinlemediğini sandığın şeyleri, kimse öyle hissetmiyordur diye düşündüğün o tuhaflıkları ve dahasını şıp diye bulmak.

    bunlara rağmen gitmek anlamsızdı.

    ama ben bunu hep yaparım.
    başkalarına kızıp kendime küserim.
    onlara bir şey diyemem de kendimi sıyırırım.
    onların rahatını bozamam da kendimi ederim kendi yerimden.
    onları görmezden duymazdan geleceğime, ben sessizleşir ve gözden kaybolurum.
    ve gittiğim yerlerden, şeylerden, kimselerden geriye dönmek gibi bir huyum yoktur.

    belki bu kez değiştim.
    ve bunun bir anlamı var.
    hayatım boyunca negatiften kaçtım. yaralayıcı, kırıcı, hoyrat, pervasız, hırçın, inceliksiz, anlayışsız ne varsa kim varsa hiç savaşmadım. hep kabullendim.
    onlar öyledir dedim ve ben de böyleyim.
    hiçbiriyle dövüşemem.
    hepsine iyi niyetle gülümserim.
    gizli bir bildiğim var sanırım.
    sanırım ki o gitmektir.
    gidebilmek hiç öyle kolay iş değildir.
    adına kaçmak derim bazen ama çoğu kez kaçmak değildir.
    kalmak isteyen yanınızla savaşmaktır gitmek.
    kalıp onlarla savaşacağınıza...
    evet.
    gider kendinizle savaşırsınız.
    epey ıssız bir meydan muharebesi gibi bir şey.
    pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı, bata çıka.

    ben kendi kendimin kendimle savaşını seviyorum. seviyor-du-m.

    ama bu kez farklı olsun diye,
    vazgeçtim, kaçmak yok, söz bu kez.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap